Aşk seni bulabilir de, uzakta durabilir de
Samimi oluyor derken, mesafe koyabilir de
Bu böyle vurabilir de, ilgisiz durabilir de
Onu sana katıyor derken, tuzaklar kurabilir de
Bu böyle.

Sürrealizm, sürrealizm olalı böyle bir yaklaşım görmemiştir. Film, izleyeni kendi gerçekliğinden koparıp, zamanı ve nedenselliği hiçe sayarak bambaşka bir evren kuruyor. Gerçekten gerçeküstü bir sürrealizm bu.
Sadece akıyor, sen de arkasından sürükleniyorsun.
Ve bence 70’li yıllarda klasik anlatının dışına bu denli cesurca çıkması, hem zamansız hem de epey özgün bir tavır. Etkileyiciydi.
Film güzeldi aslında ama temasıyla biraz çatıştık. Aynı şeylere farklı açılardan bakıyoruz işte.
Unutmak, benim için hatırlamamak değil; hatırlamaya ihtiyaç duymadan devam edebilmek.
Bu bir kaçış değil. Aksine, bilinçli bir uzaklaşma.
Ben ne olanı silmek isterdim, ne de yeniden yaşamak. Her şey olduğu yerde kalsın. Bazen en doğru yol, geçmişe dokunmadan yürümeye devam etmektir.