“Tuhaf dönemlerden geçiyoruz. Bir zamanlar popüler kültürün belirleyicisi olan stüdyoların kendi miraslarının altında ezildiği bir dönem. Bazıları yarım asırlık olan fikirlerin ısıtılarak önümüze getirildiği bugünlerde söz, seyirci olarak biraz da bize düşüyor. Neyin nostaljisini yaşarsak her an gerçeğe dönüşebileceği bir endüstride belli bir gücümüz var. Zamanında değer görmemiş filmlere ikinci bir şans verebilir, devamını seyredemediğimiz serileri tekrardan canlandırabilir veya yepyeni bir hikayeye yeşil ışık yakılmasını sağlayabiliriz. Bu gücün her daim endüstriyi yönlendirmeye yetip yetmeyeceği bir muamma; ancak sonuç verdiğini inkar…
