bir tel kopar âhenk ebediyyen kesilir

“…Görkemli ve ölümcül kaderimiz önümüze atılan kararlılığımızda yatıyor. Hayatta kalabilme kurallarını reddetmemize rağmen acıma duygusunu içimizde bulduk. Her zaman ayaklar altına almamıza rağmen insan şerefini deneyimleyebilmek için. İşe yaramazlığını ve kırılganlığını anlayabilmek için harika sanat eserleri yarattık. Sevgiyi de kendimizde bulduk. Zamanın acımasız gücü vücudumuzu, aklımızı, duygularımızı çürütecek. Ama insan sevmeye ve bu sevgi de sanatı yaratmaya devam edecek. Doymak bilmez özlemimizle, sonsuz umutsuzluğumuzla ve terörün evrensel çığlığıyla zapt edilmiş bir sanat. Soğuk ve berbat bir kâinat çölüne terk edilmiş düşünebilen yaratıkların çığlığı bu. Söylemek istediğim şu ki; insanlığı sevdim ve insanlık trajik kaderi yüzünden yok olduğu için şu an daha da fazla seviyorum.”