4v291o

Spike Lee çok da hoşuma giden bir yönetmen değil ama yine de sevdiğim birkaç filmi var ve bu da beğendiklerimden biri oldu. Sinematografik açıdan ilgimi çeken, seyirciye gerilimi çok iyi hissettiren sahnelere ve güzel oyunculuklarla bezenmiş, bağ kurulabilir karakterlere sahip olsa da senaryonun altı genel olarak pek de dolu hissettirmedi ve bazı şeyler aşırı hızlı geçildiği için film bittiğinde kafamda hala tamamlanamamış birkaç şey vardı. Ayrıca diyaloglar da bi' garipti ama popüler kültür göndermelerini beğendiğim için buna da çok laf etmeyeceğim. Yine de sağlam bir soygun filmi izlemek ve "hafif çerezlik" bir deneyim yaşamak istiyorsanız (Aynı zamanda Spike Lee'nin tarzı da hoşunuza gidiyorsa.) izleyin derim. Ana müzik de süperdi bu arada, herkesin aksine ben gayet beğendim.

Watched on Monday May 12, 2025.

Sinemada izlemek cidden bambaşka hissettirdi... Ek olarak, gerçek Baba Francis Ford Coppola'dır.

Watched on Saturday May 10, 2025.

"Bu çok ilginç, hamsili pilav bende bir afrodizyak etkisi yapıyor. Yani içimdeki bu bastırılmış bir takım cinsel, seks dürtüleri ortaya çıkıyor."

Muhteşem oyunculuklar, görüntü yönetimi ve dahası... Ama senaryo hakkında ciddi şüphelerim var. Oldukça beğendiğim bir film oldu fakat kısa bir müddet sonra tekrar izlemek istiyorum. Zamanında Once Upon a Time in America'yı da ilk izlediğimde çok beğenmiş fakat bazı eksikleri olduğunu düşünmüştüm. İzledikten kısa süre sonra 1 ay içinde 3 kere daha izleyerek düşündüğüm eksikleri yok oldu ve zaman içinde gözümde mükemmelleşerek en sevdiğim filmlerden biri haline geldi. O yüzden bunu da senaryo hakkında daha bilinçli ve hikayede neler olacağını bilerek tekrar izlemek istiyorum. Belki o zaman puanım daha da yükselir ve detayları daha iyi bir şekilde anlarım. Ayriyeten bu filmi western seven herkese istisnasız öneririm. Başı falan çok sıkıcı diyenlere sakın inanmayın. 2 saat 40 dakika boyunca bir an bile sıkıldığımı hatırlamıyorum, gayet akıcı bir kurgusu var. Andrew Dominik'in kusursuza yakın yönetmenliğiyle de radarıma girdiğini söyleyebilirim. (Blonde filmi gerçekten berbattı ama Killing Them Softly ile Chopper gayet iyi duruyor.)

Seyirciyi çok fazla metafora boğmasa ve hikayesini tek bir perspektiften anlatabilse 5 bile verirdim ama bu haliyle de gayet iyi bir film olmuş. Pek hakim olmadığım Darren Arronofsky sinemasına göz atmamı sağladı ve kesinlikle adamın izlemediğim tüm filmlerini bir an önce izleyeceğim. Ayrıca Brendan Fraser'a da buradan bir şapka çıkarmak istiyorum... Cidden muhteşem oynamış.

Watched on Wednesday April 30, 2025.

An itibariyle tüm Kubrick filmografisini bitirmiş bulunmaktayım. Eğer bu filmi 1956’da sinemada izleseydim muhtemelen büyülenirdim ama şu an evde izlerken bile oldukça keyif aldığımı söyleyebilirim.

Şu sıralar babamla Martin Scorsese filmlerini yeniden izliyoruz ve bu da The Departed'ı 3. izleyişim oldu. İlk izlediğimde çok küçüktüm ve bi' bok anlamamıştım, ikinci izleyişimde bu film bok gibi diyip Scorsese sıralamasında epey aşağılara koymuştum. Şimdiyse bir önceki izleyişime kıyasla çok daha fazla beğendiğimi fakat yine de eksiklerini görmezden gelemeyeceğimi söyleyebilirim.

Editing bok gibi. Scorsese'nin çoğu filminde kurguyu sevmiyorum. Devamlılık hataları falan da var ama bu filmde en uyuz olduğum nokta müzik kullanımı oldu. Kaliteli şarkılar var ama kullanıldığı yerler ve kesilme şekilleri sanki atmosferi ve sahneleri yansıtmaktansa "bakın biz de müzikten anlıyoruz" demek için öylesine koyulmuş gibi.

Senaryoda birtakım sıkıntılar var. Her ne kadar hiç beklemediğiniz anlarda yaşanan bazı şaşırtıcı olaylar - tansiyon yaratan gerilim dolu sahneler - fena olmayan karakterler ve diyaloglar - muhteşem bir climax ve filmin puanını bende epey arttıran harika twistler olsa da çoğu olay ve olayların içinde bulunan karakterlerin psikolojik durumu aşırı hızlı bir şekilde işlenip geçiliyor. Oldukça akıcı da olsa tüm bu olan bitenle ilgili bir bağ kurabilmeniz veya üzerinde durup sindirebilmeniz pek de mümkün değil. Ek olarak senaryoda altı doldurulmamış ve eksik kalmış birkaç yer var. Bunlar çok büyük şeyler değil ama yine de izlerken insanın canını sıkıyor ve kafada soru işaretleri bırakıyor. Ki bu da çoğu Scorsese filminde var ne yazık ki, yapacak bir şey yok.

Oyunculuklar cidden muazzam. Hiç kötü bir oyunculuk görmedim her halde filmde. Casino'da Robert De Niro'ya, bu filmde de Leonardo DiCaprio'ya Oscar verilsin isterdim ama verilmemiş... Sağlık olsun. Öte yandan çoğu Scorsese filminde olduğu gibi bu filmde de sinematografiyi epey beğendim. İzlerken beni görsel anlamda rahatsız eden hiçbir sahne olmadı. CGI kanlar dışında çatışma sahneleri vs. de gayet iyiydi o yüzden buraya da artı puan yazabilirim.

Sonuç olarak The Departed, Scorsese imzalarının ve kaliteli oyunculukların bulunduğu sağlam bir polisiye/suç filmi. Eğer senaryodaki eksiklikler ve kurgudaki hatalı dizayn seçimleri olmasa rahatlıkla 5 yıldız da verebilirdim. Fakat bu haliyle de gözümde bir başyapıt olmasa bile kesinlikle çok iyi bir film. (Remake olmasıysa filmin bendeki değerini azıcık düşürüyor vallahi, yalan yok.)

Acaba 2020 itibariyle Selçuk Aydemir’in yerine yahudi iş adamı Yossi Kohen geçmiş olabilir mi?

Watched on Friday April 25, 2025.

Watched on Thursday April 24, 2025.

Watched on Sunday April 20, 2025.

Normalde epey uzun bir inceleme yazacaktım fakat bu fikirden vazgeçtim. Açıkçası bana göre eksileri epey bol olan bir film ama artıları kesinlikle daha ağır basıyor. 4.3 puanına bakarak daha büyük bir şey beklemiştim ama bu haliyle de gayet yeterli. Sinners bana göre ne çoğu kişinin övdüğü gibi muazzam ne de azınlıktaki bir kesmin gömdüğü kadar rezalet. Ortalama üzeri ama seneler sonra bakıldığında zihinlere pek de yer etmeyecek olan keyifli bir vampir filmi. (Sonunu pek sevemedim, öte yandan ses tasarımı ile sinematografisi ise mükemmeldi.)

Watched on Friday April 18, 2025.

Watched on Thursday April 17, 2025.

Watched on Wednesday April 16, 2025.

Watched on Tuesday April 15, 2025.

Sinemada izlemek hakikaten farklı hissettirdi. Daha önceden anlamadığım bazı şeylerin bu izleyişimde mantık hatası olduğunu fark edince Nolan’a biraz sinirlendim ama yapacak bir şey yok. Kesinlikle muazzam bir film, eğer bugüne kadar hiç izlemediyseniz de bence kesinlikle sinemada izlemelisiniz. (Son 20 dakika neden John Wick gibi amk.)

Watched on Tuesday April 8, 2025.

Arkadaşlarla izlemeseydim daha düşük puan verirdim. (End'e gitmediler.)

Klişe ve çocuksu olmasına rağmen seyirciyi eğlendirmeyi ve sürüklemeyi başarabilen bir senaryo, bazılarını beğendiğim bazılarınınsa pek hoşuma gitmediği sıradan müzikal sahneleri ve sonlara doğru yaşanan tatmin edici aksiyon sekansları. Açıkçası Wicked pek benlik bir film değil ama kötü bir film de değil. Eğer yaşım biraz daha küçük olsa ve böyle masalsı türlere daha yakın olsam rahatlıkla 4.5 verebileceğim bir film. The Wizard of Oz'a da ayılıp bayılmayan biri olarak yine de onun bundan biraz daha iyi olduğunu düşünüyorum. Her şeye rağmen bu hikayenin devamını merak ediyor ve bir aksilik çıkmazsa eğer ikinci filmi sinemada izlemeyi umuyorum. (Freaky CGI!)

Watched on Wednesday April 2, 2025.

Senaryo açısından pek tatmin etmese de sinematografi ve oyunculukları şahane buldum. Haluk Bilginer'i görmek de elbette ki gururlandırdı diyebilirim.

Watched on Tuesday April 1, 2025.

Watched on Monday March 31, 2025.

Watched on Saturday March 29, 2025.

Watched on Friday March 14, 2025.

Watched on Saturday March 29, 2025.

Watched on Saturday March 29, 2025.

Watched on Friday March 28, 2025.

Watched on Thursday March 27, 2025.

Watched on Wednesday March 26, 2025.

Şu sıralar iyi Türk komedi filmlerini tekrar izliyorum ve bunu da Ahmet'le beraber izledik. Ne diyebilirim ki, sadece komedi adına değil direkt tüm Türk sineması adına gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biri bence. İkonik sahneleri, akılda kalıcı karakterleri ve unutulmaz sonuyla "Pardon" kesinlikle eşsiz bir yapım. Ayrıca siyasi eleştirileri ve akıcı kurgusuna da bayılıyorum diyebilirim…

Ben bunu niye bu kadar geç izledim ya... Neyse geç olsun güç olmasın diyelim, müthiş filmdi.

İşler Güçler Sadi Cameo

Zeki bir senaryo, sağlam bir cast ve oyunculuklar. Uzaktan bakıldığında sıradan bir 90-00'lar Hollywood filmi gibi gözükse de bence ciddi farkları olan, özel bir film. Dikkatinizi vererek izlerseniz asla sıkılmayacağınızı düşünüyorum ve gönül rahatlığıyla şunu da söyleyebilirim ki eğer kitap uyarlaması olmasaydı kesinlikle daha yüksek bir puan verirdim. Sanırım filmde eksi olarak söyleyebileceğim şeyler kötü müzik kullanımıyla sıradan görüntü yönetmenliğiydi fakat onları da izlerken neredeyse hiç takmadım diyebilirim. Kısacası bu filmi büyük bir beklentiye girmeden boş bir vaktinizde sağlam kafayla izlerseniz muhtemelen epey beğenirsiniz. (Ayrıca R.I.P. Gene Hackman.)

Watched on Sunday February 23, 2025.

Watched on Saturday February 22, 2025.

Watched on Saturday February 22, 2025.

Watched on Friday February 21, 2025.

Kesinlikle üçlemede en fazla beğendiğim film bu oldu. Senaryo rayına en çok oturan filmin hala ilki olduğunu düşünsem de görsel anlatı, oyunculuklar, savaş sahneleri ve harika sonuyla favorim bu diyebilirim. İlk film merak uyandırıcı bir başlangıcı, ikinci film bana göre ne bir başlangıç ne de bir son olduğu için biraz arada kalsa da hikayeyi mükemmel bir şekilde devam ettirerek olayların gelişme sürecini, üçüncü filmse bu epik ve duygusal hikayenin efsanevi kapanışını sundu bize. En iyi üçleme midir bilmem ama kesinlikle kitaptan sinemaya uyarlanan en iyi evren olduğunu söyleyebilirim. Kısaca The Return of the King, çok az kusuru bulunan ve önünde saygıyla eğileceğim müthiş bir film. "ABSOLUTE CINEMA"

Watched on Wednesday February 5, 2025.

OLAY BU! (Filmde David Gilmour bile var.)

Bazı şeylerin anlamsız olması ve sonlara doğru pacing'in iyi ayarlanamaması dışında neredeyse her şeyiyle mükemmel bir filmdi diyebilirim. Böylesine eşsiz bir evreni bu kadar iyi şekilde başlatıp sinemaya uyarladığın için sağ ol Peter Jackson.

Watched on Tuesday January 28, 2025.

Watched on Monday January 27, 2025.

Derdini sikiyim Charles Foster Kane, rosebud diye diye 2 saat beynimizi siktin. (Kar yağmıyor ki amk kızağı nabacan)

Mağaradaki diğer zaman makinesini kullanmayıp 1 saat 58 dakika boyunca debelenmeleri ne hissettirdi…

Zamanında birkaç iyi film çekmişiz.

1. About Dry Grasses
2. Dry Summer
3. The Bandit
4. The Wild Pear Tree
5. Ivy
6. G.O.R.A.
7. Pardon
8. Once Upon a Time in Anatolia
9. Everything's Gonna Be Great
10. My Prostitute Love

...plus 10 more. View the full list on Letterboxd.

Tüm zamanların en iyi yönetmenidir mesela. (Fear and Desire ile Killer's Kiss değerlendirme dışındadır.)

1. The Shining
2. A Clockwork Orange
3. Eyes Wide Shut
4. Full Metal Jacket
5. 2001: A Space Odyssey
6. Barry Lyndon
7. Paths of Glory
8. Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb
9. The Killing
10. Spartacus

...plus 1 more. View the full list on Letterboxd.

Third Best Director

1. Irreversible
2. Vortex
3. Enter the Void
4. Carne
5. Love
6. Climax
7. I Stand Alone
8. Lux Æterna

Scorsese feels good.

1. Taxi Driver
2. GoodFellas
3. The Wolf of Wall Street
4. Casino
5. The King of Comedy
6. After Hours
7. Raging Bull
8. The Irishman
9. The Departed
10. Killers of the Flower Moon

...plus 10 more. View the full list on Letterboxd.

Türkiye'nin en iyi komedyeni.

1. Cem Yılmaz: One Taste One Texture
2. G.O.R.A.
3. CMYLMZ
4. Everything's Gonna Be Great
5. Coming Soon
6. Cem Yılmaz: CM101MMXI Fundamentals
7. Yahşi Batı
8. A.R.O.G
9. The Magician
10. The Life and Movies of Erşan Kuneri

...plus 9 more. View the full list on Letterboxd.

Üçlü Pürüz

1. Wedding Association
2. Çalgı Çengi
3. What a Crush
4. Çalgı Çengi: İkimiz
5. Wedding Association 2: Circumcision
6. Legend
7. Baba Parası
8. Nemlizade
9. Trust Me
10. Buddies from the Neighborhood

Spagetti Western'in Babası. Potansiyeli harcanmış bir kariyer.

1. Once Upon a Time in America
2. The Good, the Bad and the Ugly
3. For a Few Dollars More
4. Duck, You Sucker
5. Once Upon a Time in the West
6. A Fistful of Dollars
7. The Colossus of Rhodes

Twin Peaks'leri dahil etmedim.

1. Mulholland Drive
2. The Elephant Man
3. Blue Velvet
4. Twin Peaks: Fire Walk with Me
5. Lost Highway
6. Wild at Heart
7. Eraserhead
8. The Straight Story
9. Inland Empire
10. Dune

En iyi Türk yönetmen.

1. About Dry Grasses
2. The Wild Pear Tree
3. Once Upon a Time in Anatolia
4. Winter Sleep
5. Clouds of May
6. Distant
7. Climates
8. Three Monkeys
9. The Small Town

21. Yüzyılın en iyi sinemacılarından.

1. The Prestige
2. Oppenheimer
3. Interstellar
4. Memento
5. Inception
6. The Dark Knight
7. Following
8. Dunkirk
9. Batman Begins
10. Tenet

...plus 2 more. View the full list on Letterboxd.

G.O.A.T yönetmen ama The Killer'da patladık.

1. Se7en
2. The Social Network
3. Gone Girl
4. Fight Club
5. Zodiac
6. The Game
7. The Girl with the Dragon Tattoo
8. Panic Room
9. The Killer
10. The Curious Case of Benjamin Button

...plus 2 more. View the full list on Letterboxd.

En sevdiğim ikinci yönetmendir mesela.

1. Pulp Fiction
2. Django Unchained
3. Reservoir Dogs
4. Inglourious Basterds
5. Kill Bill: Vol. 1
6. Once Upon a Time... in Hollywood
7. Jackie Brown
8. The Hateful Eight
9. Kill Bill: Vol. 2
10. Death Proof