cok klise ya

normalde film izlerken 20 kere falan mola verme ihtiyacı duymama rağmen izlerken sıkılmadım. emma stoneun dünyanın en havalı insanı olmasının ve filmi dünyanın en havalı ikinci insanıyla izlemiş olmamın etkisi olabilir. onun dışında aşırı aşırı beğenmedim açıkçası insanların yorumlarından dolayı beklentim çok yüksekti, pek karşılayamadı.
Karakterlere duyduğum öfke çok gerçekti. Savcının karısını suçlaması ve acımasız olarak nitelendirişi, Yaşar'ın otopsisi, muhtarın elektrik olmayan köyüne morg yaptırmaya çalışması.. bu liste böyle uzar gider filmdeki sahnelerin yarısını yazmış olurum buraya.
Ama filmin beni en çok etkileyen özelliği sakinliğiydi kesinlikle. Ortada iğrenç bir olay, yozlaşmış bir halk var ve herkes başka bir telden çalıyor ama bu sakin atmosferde buluşuyorlar, çünkü o kadar sıradan ki bu yozlaşma, o kadar gündelik hayatın bir parçası ki.