son sahnelerde için için kan ağlayan elisabeth seni anlıyorum

Hayvanat bahçesinde çalışan iki zoolog karılarını kuğu caddesinde kuğunun çarptığı araba kazasında kaybedince evrimi ve daha birçok şeyi araştırmaya başlayıp en sonunda çürümeye takıntılı hale gelirler.Olay fazla absürttür çünkü ve bir anlamı olması gerektiğini düşünürler.Ve deneyler yapmaya başlarlar.Bu deneyler aynı zamanda onların yas tutma şeklidir de.

Film süresince artan simetri, ölüm, keder ile kendi hayvanat bahçelerinde tutsak insanlar, yer yer ürkütücü yer yer eğlenceli müzikler ile tamamlanmış.Bir yerden sonra neredeyse her karede olan simetri ve ikizcilik vurgusu rahatsız edici bir halde almaya başlıyor.Absürd ve farklı diyaloglarla dolu izlemesi rahatsız edici(cürüme görüntüleri!)olan bir filmdi benim için.

Derdinizi s.k.y.m dediğim filmlerden. Adam Japonya'da 5 yıldızlı otelde tüm gününü yok ingilizce bilmiyolar yok japonya çok sıkıcı yok karım beni anlamıyor diye ağlayarak, tüm gün içerek üstüne karısını aldatarak geçirirken karısı da çocuklara bakıyor.Derdini sikiyim be adam büyü artık.Anladık çok özelsin çok dertlisin madem öyle sorumluluk almayacaksan çocuk yapmasaydın bu kadar mızmızlanacaksan .mına koduğumn asık suratlı maymunu.Ama noldu japonya da sarışın genç bir kızla özel bağ kurdu ne kadar duygusal ne kadar depresif bir filmmiş üstüne yaptıkları ırkçılığı saymıyorum bile y.r.r.k gibi bir film.

Çok övülüyordu ama hiç korkutamadı ve germedi ayrıca o kapaktaki oyuncak hiçbir amaca hizmet etmiyor.Böyle tasarımı hoş bir şey yapıp neden hikayeye yedirmezsin ki.