Murat Ünal

Favorite films

  • November
  • Come and See
  • Kaili Blues
  • Equus

All
  • The Substance

    ★½

  • Poor Things

    ★★★½

  • Life

    ★★★★½

  • About Dry Grasses

    ★★★½

More
Sons of Norway

2011

★★★★ Watched

İskandinav soğukkanlılığı, duyarsızlığı veya abartısı vardı ama yas düşüncesiyle değil yas düşüncesine rağmen baskın değillerdi. Filmi şu açıdan beğendim, yası düşünsel tıkanmışlıkla, ruhsuzluk ve bezginlikle anlatmaya veya işlemeye çalışmaması. Film, fazla yasın içerisinde değil. Bu güzel. Sırf bu özelliğini beğendiğim için yönetmenin, Jens Lien'in, diğer bir filmini izlemeye geçiyorum: The Bothersome Man.

Toute une Nuit

1982

★★★½ Watched

İlk Chantal Akerman filmimi (Tout Une Nuit) bitirdim. Kısa filmografisini bitirmiş sayılırım ama 80 dakikalık bir film sabır alıyor. En çok şaşırtan şey şu oldu: Giriş, gelişme ve sonuçların yerine danslar. İlk dans sahnesi, diyalogvari jestler, son dans sahnesi ve kapanış.

More
Vivre Sa Vie

1962

★★★½ Watched

Ölüm ile diriliş eşzamanlı olarak meydana gelir. Parain'in Nana'ya dediği gibi, "ikisi arasında gidip geliriz, çünkü yaşamın hareketi budur. İnsan günlük yaşamdan koparak daha üstün dediğimiz yaşama yükselir: düşünce yaşamına. Ama bu yaşam insanın gündelik olanı, o fazla basit yaşamı, öldürmüş olmasını ön-varsayar."

Timothy Bewes'in sözleriyle, Parain ile karşılaşma sahnesi, diğer yönleriyle gayet karamsar olan bu filmin kurtuluş uğrağı ve tek gerçek insani etkileşim sahnesidir.

Diyalog, yalnızca korkunun ortasında yaşamanın olanaklılığını değil, sonunda bu korkuyu aşmak için bir reddetme ruhu içinde onu es geçmenin gerekliliğini de ifade eder.

A Woman Under the Influence

1974

★★★½ Liked Watched

Femina Incognita

Baudrillard: “’Erkek ütopyaları bitmiştir, yaşasın kadın ütopyaları!’ Oysa, kadınların hiçbir zaman kendi ütopyaları olmamıştır – onların kendileri ütopyadır! Kadın olarak kendilerini anlarlarsa, o zaman bu gerçekleşmiş ütopyadır.”

Gena Rowlands'ın canlandırdığı asıl kişinin, E. Galeano'un bahsettiği ütopyacı tiplemeye daha uygun düştüğünü düşünüyorum. Yani, kahramanın, kahramanlını kazanamadığı ütopyacı tipleme. Terry Eagleton'u hatırlarsak, vasat, sıradan cinselliğin kastresi olarak.

43