sinema yazarı, alt yazı çevirmeni

1996
Yıllar önce çok eski bir arkadaşım anlatmıştı.
Annesi arkadaşımı ve abisini dışarı çıkarıyor, hiç adetleri olmamasına rağmen tüm öğleden sonrayı ve akşamı dışarıda beraber geçiriyorlar, yürüyorlar, parkta oturuyorlar, meşrubat içiyorlar, dondurma yiyorlar, akşam da pide yemeye gidiyorlar. Anne pide bittikçe bir yenisini söylüyor, sipariş üstüne sipariş veriyor, tabii çok oturmuş olmalarına rağmen hepsini bitiremiyorlar.
Arkadaşım “Aslında çok mutlu olduğum bir gündü” diye anlatmıştı.
Meğer o gün babası evde kalan şahsi eşyalarını toplayıp ailesini terk edecekmiş.
Griffin Dunne’ün Duke of Groove’unu izleyince boğazım düğümlendi, o arkadaşımı hatırladım, gözlerim doldu. Sanat işte bu yüzden var dedim kendi kendime, şu sefil dünyada yapayalnız olmadığımızı bize göstermek için.