"bu sabah uyandığımda sen hâlâ uykudaydın. uyandığımda, usul usul nefes alışına kulak verdim. dağınık saçlarının arasından gözlerini gördüğümde içimi derin bir hüzün kapladı. seni uyandırmak için haykırmak istedim, ne var ki çok derin uykulardaydın. loş ışıkta canlılıkla parıldayan tenin, öylesine sıcak, öylesine güzeldi ki, onu öpmek istedim ama seni uyandırmaktan korkuyordum. seni, kollarımda yeniden uyanık olarak görmekten korkuyordum. onun yerine, kimsenin benden alamayacağı, sadece bana ait olacak bir şeyi istiyordum: sonsuza dek bende kalacak imajını... yüzünde çok daha güzel ve…

ince espri ve göndermeleri, muazzam oyunculukları, kaliteli senaryosu ile insanları cezbeden, antimilitarist yaklaşımı ve eğitim sistemindeki kalabalık sınıf, ezberci eğitim, donanımsal ve fiziki eksiklik, barbar okul yöneticileri gibi sorunları tekrardan gündeme getirmeyi başaran bu yapım bence çok gereksiz yere yerilmiş.

mükemmel bir oyuncu kadrosunun olmasının yanı sıra temelde basit bir komedi filmi gibi görünmesine rağmen sistemi eleştiren ve kısa süreli aralıklarla birçok duyguyu derinden hissettirebilen bir yapısı olması, filmi sevmemdeki en büyük etkenlerden bazılarıydı.

fakat her filmde olduğu gibi bu…