bu konulara ilgisi olanların çok çarpıcı bulacağını düşündüğüm bir belgesel olmamış zaten cambridge analytica olayında da bu tarz şeyler çok konuşulmuştu o yüzden belgeselin bana yeni bir şey kattığını söyleyemeyeceğim. yine de genele hitap etmesi açısından herkesin izleyebileceği bir belgesel
Anders, uyuşturucu bağımlılığı geçmişi olan 10 aydır bira bile içmemiş ve hayatını düzene sokmak ister bir şekilde çıkıyor karşımıza ancak işler bir türlü yolunda gitmiyor onun için. Aslında daha az imkanlara sahip ve daha az özgür olabilceğiniz bir ülkede yaşayan biri olarak karşıdan Anders’e bakan biri her imkana sahipsin, ailen birbirine aşık, senin özgürlüğüne saygı duyuyorlar, güzel ve refah seviyesi yüksek bir ülkede yaşıyorsun diyebilirsiniz ama bunlar her zaman mutluluğu getirmiyor demek ki. İskandinav ülkelerine imrenir herkes ne kadar mutlular…
Fast fashion, genel bir tanımla marketlerdeki yeni trendleri bir an önce piyasaya getirmek için üretimin hızlandırılması. Eskiden mağazalarda ilkbahar/kış ve sonbahar/yaz olmak üzere iki sezon vardı, şimdi ise 52 mikro sezon yani her hafta mağazalara yeni bir sezon geliyor ve biz ise hangi birine yetişeceğimizi bilemeden çılgınca bu ürünleri almaya çalışıyoruz. Tüketici açısından bakınca ürünlerin maliyeti düştü, şirketler açısından bakınca karlılık payları arttı. Peki ya bunu üretenler açısından hiç bakabildik mi? Bu maliyetin nasıl düştüğünün bedelini Bangladeş, Hindistan gibi ülkelerdeki…
