4v291o
Watched on Wednesday May 21, 2025.
]]>““Her şeyden çok korktuğum bir günah var. Kesinlik. İsa bile sonunda kesin değildi. “Tanrım. Tanrım beni neden terk ettin?” Çarmıhta dokuzuncu saatinde acı içinde haykırdı. İnancımız yaşayan bir şeydir, şüpheyle el ele yürür. Eğer sadece kesinlik olsaydı ve şüphe olmasaydı hiçbir gizem olmazdı. Ve dolayısıyla imana da gerek kalmazdı. Tanrı’nın bize şüphe eden bir Papa bahşetmesi için dua edelim.” Kendinden kuşku duymayı bilen bir liderlik. Ne kadar da aranılası değil mi? Ve ne kadar da empati yapılası…”
]]>Watched on Sunday February 2, 2025.
]]>Watched on Sunday February 2, 2025.
]]>Watched on Sunday February 2, 2025.
]]>Watched on Sunday February 2, 2025.
]]>Watched on Sunday February 2, 2025.
]]>insanlar ikiye ayrılır sevişebilenler ve sevişemeyenler
]]>Watched on Thursday January 30, 2025.
]]>Watched on Thursday January 30, 2025.
]]>Watched on Sunday January 19, 2025.
]]>Watched on Thursday December 26, 2024.
]]>all humans are imperfect ❤️🩹
]]>“Hayat arkana bakarak yaşanmaz, Gracie. Önüne bakarak yaşanır. Salyangozlar asla izlerinin üzerinden geri dönmezler.” Geçmiş her zaman geçmişte kalır. Geçmişe odaklanarak, anılarımıza bağımlı kalmayı tercih edersek asla ilerleyemeyeceğimiz gerçeğiyle bizi yeniden yüzleştiren Memoir of a Snail, bize salyangozların izlerinin üzerinden geri dönmediğini hatırlatarak insanlar ve salyangozlar arasında önemli bir bağ kuruyor. Hayatı doğrudan kurutucudan bir kazak giymek gibi görmek eminim hepimize daha iyi gelecektir. Bence böyle başlayabiliriz.
]]>Watched on Wednesday December 18, 2024.
]]>Watched on Sunday December 15, 2024.
]]>Watched on Thursday December 12, 2024.
]]>Watched on Sunday December 8, 2024.
]]>Watched on Saturday December 7, 2024.
]]>Watched on Thursday November 28, 2024.
]]>barış 🥹
]]>Watched on Monday November 18, 2024.
]]>2000lerin istanbulu ✨
]]>Watched on Thursday October 31, 2024.
]]>Watched on Saturday October 26, 2024.
]]>Watched on Saturday October 26, 2024.
]]>Watched on Friday October 25, 2024.
]]>but , our hearts and our bodies are given to us only once ✨
]]>çok üzgünüm ama ben kanlı içerikler izlerken keyif alamıyorum 😭
]]>Watched on Thursday October 24, 2024.
]]>Watched on Sunday October 13, 2024.
]]>Watched on Friday October 11, 2024.
]]>Watched on Sunday September 29, 2024.
]]>Watched on Sunday September 29, 2024.
]]>Watched on Saturday September 28, 2024.
]]>Watched on Friday September 27, 2024.
]]>Watched on Tuesday September 24, 2024.
]]>Watched on Sunday September 22, 2024.
]]>Watched on Saturday September 21, 2024.
]]>Watched on Saturday September 21, 2024.
]]>Cadı olmayı ister miydiniz?
“İyi ya da kötü olmak bir kadının kendisi için yapacağı bir seçim değildir.”
Küçükken hep cadı olmayı isterdim. Elimi uzatarak karşı masada duran eşyaları elbet bir gün kaldıracağıma inanıyordum, bahçeden topladığım değişik bitkileri karıştırıp bir gün bütün hasta insanlara şifa olabileceğimi düşünüyordum lakin hiçbir zaman böyle üstün bir gücüm olamadı. Hep iyi bir cadı olmak istedim. Peki ama iyi bir cadı olmak benim elimde miydi? Bunun benim elimde olduğunu sanıyordum; Elizabeth Sankey’in Witches’ı geçmiş ve şimdiye dair bazı gerçekleri yüzüme tokat gibi çarpana kadar.
İyi veya kötü olmak aslında insanların bizi nasıl gördüğüyle alakalı. Toplumda biz kadınların her daim iyi olması bekleniyor. İyi bir genç kız, iyi bir sevgili, iyi bir eş, iyi bir anne… İyilikten en ufak bir sapmamızda hala bir cadıymışız gibi görülüyor veya farklı bir yaratık ama asla kadın değil.
İzlediğimiz çoğu yerli ve yabancı dizi filmlerde anne olmak güzel bir rüya görmek gibi ancak Elizabeth’in deneyimlerinden yola çıkarak yarattığı bu film bize anne olmanın bazen bir kâbus görmekten farkı olmadığını gösteriyor.
Mubi yapımı ve ilk kez 2024 Tribeca Festivali’nde gösterilen Witches; doğum sonrası kaygı, depresyon ve psikozla karşı karşıya kalmış kadınların röportajlarının da yer aldığı belgesel film, birçok annenin yaşadığı ancak pek çok kişi tarafından önemsenmeyen postpartum sendromunu ilginç ve sarsıcı bir şekilde 16. ve 17. yüzyıllardaki cadı mahkemeleri ile aralarında bir bağlantı olduğunu öne sürüyor.
Filmde I Married a Witch (1942), Rosemary’s Baby (1968), The Witches of Eastwick (1987), An Angel at My Table (1990), The Craft (1996), The Cojuring (2013) gibi cadılar ve akıl hastası kadınların yer aldığı birçok popüler filmden sahneler yer alıyor ve bu sahneler öylesine güzel kurgulanmış ki sanki her biri filme özel çekilmiş sahneler gibi. Elizabeth öğrenci atölyesinde yaptığı konuşmada belgesel filmleri için çok fazla arşiv görüntü izleme listesi yaptığını ve bunun filmlerini yaparken en fazla zamanını alan bölüm olduğundan bahsetmişti, filmi izledikten sonra anladım ki harcadığı tüm zamanın her salisesine değmiş.
Yaşanmış hikayeleri izlemeyi hep sevmişimdir ancak Witches deyim yerindeyse kalbimde farklı bir yere dokundu. Elizabeth’in hamilelik döneminde yaşamış olduğu korkunç deneyimleri en yakın arkadaşıyla paylaşır gibi filtresiz bir şekilde izleyicileri ile paylaşabilmesi rahatlığına hayran kaldım. Elizabeth “Bu tür konuları konuşmanın bir yolunu bulmalıyız.” diyerek Witches’ı çekmiş ve aslında çekerken henüz kendi psikozunu atlatabilmiş de değilmiş. Doktorunun ona bu tarz içeriklerinden uzak durmasını söylemesine rağmen kendini filmine adamış ve film yapmayı şifa olarak görmüş. İyileşme hikayelerini bir büyü kitabı olarak kullanmış, küçükken yastığının altına sakladığı büyü kitabı gibi…
Filmi izledikten sonra eğer iyi bir anne, iyi bir eş değilseniz cadısınızdır denilerek kadınların yakıldığı dönemlerde “cadılık” kelimesinin belki de yalnızca ruh sağlığında sorunlar yaşayan ve tedavi görmesi gereken kadınlardan ibaret olduğunu anlıyoruz. Ancak bunu anlamak için maalesef ki birkaç yüzyıl geç kaldık. Cadı mahkemelerinde yargılanıp öldürülmeden önce sözde cadı olduğu söylenen kadınların verdikleri ifadelerde cadı olduklarını kabul ettikleri görülüyor. Bu filmi izlemediyseniz size mantıksız gelebilir ancak filmi izleyenler anlayacaktır ki psikoz geçiren bir insan zaten yaşananların ve yaşadıklarının farkında değildir. Yüzyıllar öncesinden bahsediyoruz. Hala bile psikolojik rahatsızlıkların “bir duş al, bir kahve yap iyi gelir” denilerek geçiştirildiği dünyamızda yüzyıllar öncesinde doğum sonrası sendromu yaşayan bir kadın bebeğine ve kendi canına zarar vermek istediğinde herkesin onu cadı olarak görmesi bir noktadan sonra kendini cadı olarak görmesine sebebiyet vermiş ve ölmeyi hak ettiğine kendisini inandırmış olması fazlasıyla mümkün. Kısacası Elizabeth’in deyimiyle kadınlar cadılığı kendi zihinlerindeki işkenceden kurtulmak için kabul etmiş olabilirler.
Kadınların ve psikolojik durumlarının daha fazla önemsendiği bir dünya hayal ediyorum. Bir gün gerçek olur mu bilmiyorum ama Witches yaşadığımız ataerkil dünyanın geleceği adına bana fazlasıyla umut verdi. Teşekkürler Elizabeth.
İyi bir cadı olmamıza izin verilen bir dünyaya…
]]>Watched on Saturday September 21, 2024.
]]>Little Fish bir “son” ile başlıyor ve “son”un öncesinde bitiyor. Jenerikten önceki plaj sahnesinde Jude, Emma’yı tamamen unutuyor. Emma ise yaşadığı travma sonrası aniden Jude’u unutuyor. Filmin ilk sahnesi olan plaj sekansı kesimini düşündüğümüzde ise Emma, Jude’la plajda yeni tanışmış olmasına rağmen çok üzgün hissediyordur, çünkü onu birkaç dakika önce kaybetmiştir.
]]>Watched on Saturday September 21, 2024.
]]>Watched on Saturday September 21, 2024.
]]>Watched on Saturday September 21, 2024.
]]>Watched on Saturday September 21, 2024.
]]>