4v291o

Yorumlarda reklam falan demişler ama çok güzel sahneleri var bu kısa filmin, hakkını da yemeyelim bence.

İşçi Filmleri Festivali'nde sahnede izledik bu filmi ve Ankara, salonu Sırrı Süreyya Önder için doldurdu. Film esnasında salonda kahkaha sesleri eksik olmadı, film sonunda ise hepimizin gözleri doluydu.

Watched on Friday May 2, 2025.

beni çok yıprattı hele "..köprüsünün üstünde dans ederdik.." sahnesi 😭

Watched on Wednesday April 9, 2025.

Watched on Thursday March 27, 2025.

Watched on Wednesday March 26, 2025.

Watched on Wednesday March 5, 2025.

26.02.2025 DTCF ek-10'da izlediğimiz güzide film, herkesin sevme sanatı farklıdır ve özgün sanatları anlamlandıramasak bile sanatsal yönünü hissederiz ayrıca akışta tüm iplerinden sıyrılmış insanların sevmesi çok yaşamda hissettirmiyo mu 😭😭
gaaayet tatlı bi filmdi, ömürlerini çektik bu insanların izle deseler oturur izlerim
(3.adam mutluymuş çünkü o gün bugünmüş)

Watched on Monday February 24, 2025.

Tangerines tadında bir filmdi onun kadar sevemesem de seviyorum savaş karşıtı dram filmlerini. Çok az diyalog var filmde ama oyunculuklar o kadar iyi ki gerek kalmamış. İlyas Salman'ı görmeyi beklemiyordum, çok yakışmış rolüne. (Küçük kız rolünü de köy okulundan bir kıza oynatmışlar.)

bu kadar düşük bi ortalama puanı hak etmiyor asla, gayet güzel sanat dolu kadın dolu yaşam dolu bi filmdi
haluk bilginer de bu topraklara verilmiş en güzel hediyelerden biri bence

Watched on Tuesday February 18, 2025.

izledim ve bitti filmi biraz benim için ama güzel metaforlar var özgür irade ve kader üzerine
boş bi akşam için tavsiyedir

sonda imany- no more fight left in me çaldığında ağlıyordum, kadın olmayı çok seviyorum, kadınlarla olmayı da çok seviyorum, birbirimize destek olmamızı çok seviyorum, çaresizliklerimizde birbirimizin sesi olmamızı çok seviyorum.
bir olmayı, birlikte olmayı, kadın cinayeti mahkemelerinde kapıdaki o kalabalığın gücünü seviyorum
tüm cinsiyetler olarak dayanıştığımız, daha aydınlık yarınların geleceğini biliyorum
🩷🎆🌸

İnsanın olduğu yerde iyilik de vardır kötülük de. Bazen deneyimlerimiz bize her daim daha kötü olanı beklememiz gerektiğini söylese de dünyada bolca iyilik vardır ve de bolca ritmi iyilik ezgileriyle atan yürek
İnsana insanca yaklaşmayı bilen nice insanlar vardır öyle ki bazılarımız kendilerini diğerlerinin fizyolojik ve de psikolojik iyi oluşlarına adamıştır (doğrudan veya dolaylı yollarla).
Bilinmeyenden korkmak adaptif bi özelliğimiz olmakla birlikte hayat da korkarak geçirilemeyecek kadar kısa olup farklılıklarla yaşamayı öğrenebileceğimiz kadar medenileşmiştir.
Sarılmak bize bizi hatırlatır ve sarılabildiğimiz her canlı, her his, her uzvumuz bizimdir. Ama sarılamadıklarımız, işte onlar hiçbir zaman bize yaklaşmamıştır.

I am a human being.

My life is full because I know I am loved.

çağrışımsal olarak sizi her yere götürebilecek veya saçma bulabileceğiniz bi film, kötü hissetmeme rağmen (hüzün değil rahatsızlık) izlemeyi bırakmadım, sebebi merak etmem miydi yoksa bırakamadım mı bilmiyorum, efektler, sesler, renkler ve aydınlatma özellikle beni çok etkiledi, başta donnie darko bağlantılı sandım ama o da değil valla enteresan, tüm insanlık aynı anda izleyip dünyayı rahatsızlık bulutuyla kaplarsak belki o gün kıyamet kopar bi de freud'un uncanny dediği şey tam bu, iyi geceler dostlarım 🎆🦋📽️🎩🎬🎭🌛🌸
I wonder who I'll be

yok ya ı ı kadınlığın aşağılandığını hissettim, dick bey çok itici ve aptaldı sırtı güzel ama yetmez
nolur evde çocuklarınız beklerken eşlerinizi aldatmayın bi de ama izlenir günlük dramınızı verir size

"en dipte olmanın iyi yanı nedir biliyor musun gideceğin tek bi yön vardır 😎😎"
Nehir'le bu sabahki filmimiz budur dostlar.
Nehir'in puanı 10/10 nfhejwmdbdjemdndjdndnhd

yorum yapan herkes gibi ben de küçük bi bireyin isteği üzerine gittim filme, şarjım da bitikti ve 1 saat 40 dakika boyunca evren üstüne insanlık üstüne hayat üstüne bolca düşünme fırsatı buldum, keşke oyunculuklar bu kadar yapay durmasa valla rahatsızlıktan öldüm.

Braun saç kurutma makinesi, gerdin.

bir dostunuz sizinle iletişimi keserse nolur, eksik hissetmesine rağmen devam mı etmelidir yoksa hisleri doğrultusunda çok emin adımlarla ilerlemeli midir, bu yolda bize cezalandırıcı davranırsa nolur, canımızı yakarsa canını yakabilir miyiz, yakmalı mıyız vs vs vs
çok beğendiğim bi film oldu, komplike hislerin yalın ve doğrudan anlatımları beni etkiliyor <3

biliyorum bunu izleyen çoğu kişinin sadece izleyip geçebileceğini ama ben yapamicam muhtemelen ve bi daha zuhalin önerdiği hiçbi şeyi izlemicem ya off (birkaç gün izlemem en azından😭😭)
tobias ne kadar ideal sakinlikte biri ve tek kavgaları kadının kendisine zarar veriyor olmasından dolayıydı ve bir tek orda sesini yükseltti
evet isteselerdi filmi daha yüksek imdb ye taşıyabilirlerdi aptalca kavga gürültülü toksik ilişki yaşatarak ama sevgiyi başrole koyunca tutmuyor işte o kadar
söyleyeceklerim bu kadar
yönetmenlere dipnot ama artık kanser ve ayrılık süreçleri üstüne film yapmayın.

tilda o nasıl yüz hatları, onlar nasıl bakışlar of of offf + cinsiyet rolleri,özgürlük her şey çok güzel işlenmiş
eteğini toplayıp koşuşu ...
yaşadığı aşkı ...
(gelecek diyosun ama ne zaman bu gelecek yarın mı, sonra yine mi yarın sahnesi aggh)
kadın aşk ve özgürlük kavramları olmasa üstüne konuşabileceğim çok az şey kalırdı gerçekten

duygusal bi 5 mi realist bi 4 mü yoksa ortalama bi 4.5 mu emin olamadım ama 5 veriyorum. son filmlerini izleme düşüncesi, son sabahlarını yaşama düşüncesi, bir şeylerin 'son' olma düşüncesinin korkunçluğunda boğuldum özetle. tavsiyedir.
w/G, büyülüfener
03.12

nehirle sinemada izledik 2 saat 40 dakika olmasına rağmen sıkılmadım
sadece güzelliği iyilikle eşleştiren yapımlardan sonra ihtiyaç vardı buna cidden

kadın dayanışmasının çok güzel bir örneği, şu an aktif arkadaşlığımı sürdürdüğüm kadın arkadaşlarımın çoğu bu kafada insanlar ve hepsiyle gurur duyuyorum
(gelecekteki damlaya not: doğum yaparsan ve sonrasında derin acılar çekersen hemen destek alıyorsun nokta)
"her kadın cadıdır ve her cadının bir meclise ihtiyacı vardır"

genconun fav filmi

keje ne kadar asil ve sakin bir karakter peki bunu konuşabilir miyiz kadına hayran oldum ama filmde neden herkes herkesi arkasından bıçakladı ayrıca o son neydi öyle
köyün deli kadınına bayıldım aşırı özdeşleştim onunla (köyün sular altında kalması ve ablamın köye kaygılı bağlanıp orayı terk etmemesi fjeksndhwdje)
🩷🩷 filmi öneren imgeye kalpler 🩷🩷

"Seni ben doğurdum, Türk olmadığına eminim."
Ulus devlet dillerinin bir süre sonra kalıplara ve sınırlara mahkum olduğunun en güzel örneklerinden biri Kürtçenin kelime dağarcığıdır gerçekten de. "Budanmamış" diyerek çok iyi anlatılmış o diller. İzlerken aklıma Kars'ta tanıştığım, beni Şükrü Erbaş'la tanıştıran ve içtiğim en iyi çayı falan ısmarlamış olan o abi geldi. James Joyce çok seven bir hocam vardı İstanbul'da, onu da andım. En yakın zamanda vaka analizi kitaplarımı bitirip bir iki kitabını okumak istiyorum. Ha bi de ne kadar kaba bu insanlar cidden, "Shakespeare ve Kürtçe ??" falan diye yorum yapmışlar. Sanatı bu tip alt üst dengelerinize alet etmeyin nolur, insandan çıkan her şey insan için çıkar herhangi bir kitle için değil. Ben bu satırları yazarken Alper beni ders çalışmam için dürtüyo o yüzden bu yorum bu kadar

*şimdi öncelikle çok beklediğim bi filmdi, filmekiminde bileti kalmadığı için çok üzülmüştüm ama üzülmeme o kadar da değecek bi film değilmiş
*evet ana fikir güzel ve bunu küçük kızlarımıza genç kızlarımıza yetişkin kadınlarımıza kısacası kendini dişi hisseden herkese öğretmemiz gerek, katılıyorum
*estetik algımızı medyanın şekillendirdiği ve o 60 cmlik bellerin şekilli popoların ve oranlı bir yüzün güzelliğin tek ve değişmez tanımı olmadığını aksine güzelliği güzellik yapan şeyin binlerce güzellik tanımının olması olduğunu artık 21. yüzyıl insanı olarak kabullenmemiz ve hayatı birbirimize çekilmez kılmayı bırakmamız gerektiğini düşünüyorum
*ve mcdonaldstaki kasiyer kızı natalie portmandan daha güzel bulabilme hakkımı istiyorum, bunun garipsenmemesini ve her güzelliğin kendine özgü olduğunu ve her güzelliğin de alıcısı olduğunu kabullenmemiz gerekli diye düşünüyorum
(not: kol kıllarımı yaz boyu almadım çünkü kız yeğenim bana sen büyüksün neden kollarını almıyorsun dedi ve onun bu algısını yıkmak için çabaladım -benim hayatımda majör bi şey değişmedi ama onun hayatında değiştiğine inanıyorum- )
*ha bi de neden zayıf olmak istiyorsun dediğim kadınların artık bana kendimi öyle seviyorum demesine tahammülüm yok, kendini öyle sevdiğinden değil bro insanlar seni öyle sevdiğinden bunu istiyorsun -sağlık ve kişisel hedefler gibi konuları dışarda bırakıyorum-
*her neyse güzellik konusundaki bu aslında herkesin düşündüğü ama kimsenin eyleme geçirmediği fikirlerimi geçiyorum ve filme dönüyorum
*müzikler, kurgu, oyunculuklar vs başarılıydı, kadının daha iyi bi versiyonuna ulaşmayı amaçlarken her şeyin boka sarışını izlemek gericiydi -ses efektlerinin de etkisi büyük-
*ikisi de sensin dendiğinde bile insanın onay arayışından dolayı kendine dahi düşman olabilmesi detayı güzeldi
*ama bi noktada mesaj vermek için çekildiği çok bariz olduğu için beni itti
*ayrıca fredle yemeğe çıkmadığı için kafamı duvarlara vurdurdu, ben elizabeth abla olsaydım muhtemelen o halimde beni herkes seviyo zaten bak burda beni mükemmel olmadığım versiyonumda seven biri var onu tanımalıyım diye düşünürdüm ve muhtemelen de her şeyi sonlandırıp fredle sabah akşam seviştiğim bi dünya turuna çıkardım ve mutlu son, hatta filmin son anına kadar canavarın içinden elizabeth geri çıksın da fredle yemeğe çıksın diye bekledim umutsuzca
*3 verdiğim için zuhal kankası beni sikmez umarım ama fikirlerim bu yönde
*bi de demi moore'un doğum günü benden bi gün önce

meahh yalnız başına bulaşık yıkayan kadınlara dönüşmek istemiyorsan yermen gereken o kadınlar değildir o kadınları yalnız bırakanlardır
neyse kötü film demem ama iyi hiç demem bu "iron" gibi karakterler hayatta hep npc gibiler zaten nasıl bu kadar hedefe yönelik olabilirsin ondan daha önemlisi hedeflerinden bu kadar keskin sınırlarla emin olabilirsin
öyle işte..

filmi ben mi abartılı dramatik yaşadım bilmiyorum (çünkü her hastalık ölüm haksızlık vs içeren filmden gözüm şiş ayrılıyorum) ama güzel bi dram filmiydi, politik yanlarını daha çok görelim isterdim ama hikayenin politik bi iklimde geçiyor olması da filmin bendeki yerini bi adım ileriye taşıdı
filmekimi'24/ Kült Kavaklıdere

Watched on Wednesday October 9, 2024.

büyülü fener bahçeli :)

woww wowww wowwwwww ne izledim ben daha demin !!! zuhal hemen uyan ve film hakkında 9 saat konuşalım !!

iyi bi film değildi aslında neden ağladım bu kadar hiçbi fikrim yok

aşıkların yaptığı şaraplar ve kazdıkları mezarlar çok güzel olur tecrübeyle sabit

Watched on Saturday September 7, 2024.

Watched on Thursday September 5, 2024.

Watched on Monday September 2, 2024.

This review may contain spoilers.

kolunu kaybettikten sonra kayanın fotoğrafını çekmesi ..

valentina belle ortaokul arkadaşım handeye çok benziyo (özellikle dudakları)

aşırı derinlikli bi film mi hayır, beyaz genç amerikan erkeklerin çabasını izliyoruz ama izlenmeye değer sahneleri vardı

potansiyelini gerçekleştirememiş bir film ama keyif aldığım sahneler olmadı da diyemem

Watched on Sunday June 23, 2024.

tüm duyguların benliğe sarıldığı o an Riley ile birlikte hepimiz derin bi nefes almadık mı peki?

Watched on Wednesday April 24, 2024.

filmden sonra ağlamaya devam ediyodum, neden kimse ağlamadı anlayamıyorum

eylülümle filmden çıktık ve birbirimizin gözüne dahi bakmıyoruz ..